Pandemi nedeniyle tüm dünyada ilaç talebi artarken 6 kıtada 154 ülkeye ilaç satan Türkiye’nin bu alandaki ihracatı yüzde 27,4 yükseldi.
Fevzi Gandur Logistics İş Geliştirme ve Özel Projeler Direktörü Ralph Hemmerling, pandemi sürecinde talebin arttığı ilaç sektöründeki dış ticaret taşımacılığı hakkında değerlendirmede bulundu.
“TÜRKİYE İLAÇ VE MEDİKAL PAZARINDA DÜNYADA 14’ÜNCÜ SIRADA”
İlaç ihracatına ilişkin TÜİK verilerini aktaran Hemmerling, “Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’nin ilaç ihracatı geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 27,4’lük artışla 617 milyon dolara çıktı. Bu dönemde 6 kıtada 154 ülkeye ilaç satan sektörün ithalatı ise yüzde 7 azalarak 1,6 milyar dolar seviyesine geriledi.” bilgilerini paylaştı.
Hemmerling, ilaç pazarında küresel çapta 14’üncü sırada yer alan Türkiye’nin, 2023 yılında sağlıkta dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini hatırlattı.
İLAÇ LOJİSTİĞİ HASSASİYET İSTER, YOKSA HASTA EDER
Uzmanlık alanlarından birinin de farma lojistiği olduğunu dile getiren Hemmerling, ilaçların taşınma ve depolama aşamasının diğer tüm ürünlerin lojistiğinden farklı ele alındığını belirtti.
Hemmerling, gerekli koşullara dikkat edilmeden taşınan ilaçların bozulup bozulmadığının dışarıdan bakılınca fark edilemediğini ancak hastalar kullandığında anlaşılabildiğini vurguladı.
Bozuk ilaçların ise hastalarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğine dikkati çeken Hemmerling, “Bu da ilaç lojistiğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Doğru lojistik partneri seçimi, ilaç üreticilerinin insan sağlığı üzerindeki sorumluluğunu yerine getirebilmesini de kolaylaştıracaktır.” diye konuştu.
FABRİKADAN ECZANEYE, HASTANEYE KADAR ÖZEN GEREKTİRİR
Ralph Hemmerling, ilaçların nem, sıcaklık, ışık ve sarsılma gibi birçok faktöre karşı korunması gerektiğini, bu hassas çalışmaların üretimden dağıtım noktalarına, eczanelere ve hastanelere kadar özenle sürdüğünü de sözlerine ekledi.