Ülkemizde son dönemde yaşanan yüksek oranlı enflasyona bağlı olarak üretim maliyetlerinin artışı bugün bazı sektörlerin ihracatını kısıtlar hale getirdi. Bu sektörlerin başını ise hazır giyim ve ev tekstili çekmektedir. Kâr marjının düşük olduğu tekstil sektöründe işçi maliyetlerinin, sabit maliyetlerin ve de ham madde maliyetlerin hızlı yükselmesi rekabeti yoğun olan sektörlerde üreticilerimizi ihracat yapamayacak duruma getirmiştir. Maliyetlerin yükselmesi nedeniyle yurt dışındaki alıcı firmalar daha uygun fiyat avantajı sağlayan başka bir üretici ülkeye yöneltmektedir.
Üretici - ihracatçı firmalarımız dünya pazarlarında rekabetçi olabilmek ve üretim hatlarında devamlılığı sağlayabilmek için maliyetlerini düşürmek zorundadır. Bu durum “Türk Malı algısındaki kalite olgusunu değiştirir mi ?” sorusunu akla getirmektedir. Eğer, üretici firmalarımız rekabet edebilmek için maliyet avantajı sağlamak adına kaliteyi düşürürse doğal olarak dünya genelindeki Güçlü Türk Malı algısı ciddi zarar görecektir.
noktada devletimiz teşviklerle üreticimizi destekleyerek, ihracatçıların nefes almasını ve üreticinin üretim kalitesini daha da artırmasını sağlamalıdır. Yani üretime, farklılaştırma ve katma değer eklenmelidir. Kısacası; katma değerli üretim maliyet dalgalanmalarından fazla etkilenmediği gibi kârlılık oranları da yüksek olduğundan her bir birim katkının kümülatif kârı daha yüksek olmaktadır. Yani kârlılığın türevi pozitiftir. Dolayısıyla kalkınma ve refahı da doğrudan geliştirir.
Diğer taraftan dış ticaret istatistiklerine göre; geçtiğimiz yıl ihracatımız 255 milyar dolar olarak gerçekleşirken 2022 yılına göre yüzde 0.6’lık bir artış yaşanmıştır. Ülkeler bazında ihracatta; ABD’de yüzde 15, Almanya’da yüzde 2.3, Birleşik Krallık’ta yüzde 6.5 olmak üzere Avrupa ülkelerinin genelinde bir düşüş yaşanırken, siyasi ilişkilerin düzelme eğilimine girmesiyle; BAE, Suudi Arabistan gibi ülkelerde ihracatımızda yüzdesel hızlı bir artış göze çarpmaktadır. Ayrıca Afrika devletlerinde Ticaret Bakanlığı’mızın, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve DEİK işbirliğiyle düzenlediği iş gezileri ve ikili iş görüşmelerin ihracata pozitif etki yarattığı da görülmekte, Afrika’nın genelinde ihracatımızda hatırı sayılır bir yüzdesel oranla yükselme söz konusu olmaktadır.
2024 Nisan ayı verilerini geçen yılın Nisan ayı ile kıyasladığımızda; ihracat yüzde 0,1 oranında artışla 19 milyar 271 milyon dolar, ithalat ise yüzde 4,2 oranında artışla 29 milyar 171 milyon dolar olmuştur. 2024 yılı Ocak-Nisan döneminde ise, ihracat yüzde 2,7 oranında artışla 82 milyar 873 milyon dolar, ithalat yüzde 8,9 oranında azalışla 113 milyar 117 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
2024 yılı Ocak - Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre kıyaslandığında; İhracatımız yüzde 2,7 oranında artarak 82 milyar 873 milyon dolar, ithalat ise yüzde 8,9 oranında azalarak 113 milyar 117 milyon dolar ve dış ticaret hacmi de yüzde 4,3 oranında azalarak 195 milyar 990 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.