Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin hazırlayıp sunduğu İlham Veren Girişimciler Programı’na konuk olan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye’de seçimle göreve gelen ilk kadın ihracatçı birliği başkanı olduğunu vurguladı. Öğrencilere kariyer öyküsünü anlatan Engin, “Ben, başarının cinsiyete bağlı olmadığını savunanlardanım. Başarı, işine sahip çıkma ve çok çalışmanın bir sonucudur” dedi.
‘YARIŞMALARIMIZ, İSTİHDAM YARATTI’
Sakarya Üniversitesi Öğrencisi Burakcan Şahin’in moderatörlüğünde katılımcıların sorularını yanıtlayan UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye’de birçok alanda öncü bir kuruluşun Başkanı olduğunu kaydederek “UTİB olarak yaptıklarımız, daha sonra diğer birliklerde ve sektörlerde rol model olarak gösterildi. 12 yıl önce başlattığımız Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğimiz de bunlardan biri. Son 2 yıldır içeriğini zenginleştirerek Techxtile Start Up Challenge adıyla düzenliyoruz. Tekstilin başkenti Bursa’da Start-Up ekosistemini oluşturmak, öncelikli hedefimiz. Başarılı olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebilirim. Bir diğer önem verdiğimiz etkinliğimiz ise Türkiye Ev Tekstili Tasarım Yarışması. Tekstil tasarımı okuyan gençleri ev ve mekân tekstiline yönlendirmek üzere organizasyonu bu yıl 10’uncu kez gerçekleştirdik. Bugüne kadar yarışmada dereceye girenlerin büyük bölümü sektörde çalışmaya başladı. Bu, bizim için büyük mutluluk” ifadelerini kullandı.
‘TEKNOLOJİ, SEKTÖRLE İÇ İÇE’
Tekstil ve hazır giyimin, Türkiye ekonomisine hayat veren ilk ve önemli sektörlerin başında geldiğini de vurgulayan Pınar Taşdelen Engin, “Üretim, istihdam ve ihracatta uzun yıllar liderliği elinde bulunduran tekstil, günümüzde de en fazla ihracat yapan sektörler sıralamasında ilk üçte yer alıyor. Bir dönemler tekstil sektörünün miadını doldurduğu gibi bir algı oluşturulmaya çalışılsa da insan var olduğu sürece tekstil de varlığını devam ettirecektir. Çünkü tekstil, artık bildiğimiz pamuktan üretilen geleneksel bir ürün olmaktan çıkıp çok geniş boyutlara ulaşan, hemen her alanda kullanılan bir sektör haline geldi. Büyük bir dönüşüm yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Ancak üzülerek söylüyorum ki üniversite tercihlerinde hak ettiği yeri alabilmiş değil. Belki bunda biz sektör temsilcilerinin de payı vardır ancak, gelişen dünyada birçok farklı iş kollarının ortaya çıktığını görmezden gelemeyiz. Gençler fabrikada çalışmak yerine daha az maaşla alışveriş merkezlerinde çalışmayı tercih eder oldular. Oysa tekstil artık pamuk, iplik kumaş gibi konulardan ibaret değil. Tekstilin içine teknoloji de yoğun şekilde girmiş vaziyette. Teknik tekstil dediğimizde artık, bilimin, Ar-Ge’nin, teknolojinin iç içe olduğu konulardan söz ediyoruz. Tercih yapılırken tüm bu etmenler göz önünde bulundurulmalı” şeklinde konuştu.
TEKSTİL ÖĞRENCİLERİNE BURS İMKÂNI
Tekstil ve hazır giyim sektörünün en önemli problemleri arasında eğitimli iş gücü sorunu olduğunun altını da çizen Engin, “Sektördeki kalifiye eleman yetersizliğini çözebilmek için son 2 yıldır üniversite tercihlerinde tekstil mühendisliği bölümünü seçen gençlere yönelik bir burs projesi başlattık. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde; Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesindeki 10 ihracatçı birliği ve Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası ile Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan protokole göre, üniversite sınavında ilk 20 bine giren öğrencilere tekstil mühendisliğini tercih etmesi halinde her ay net asgari ücret tutarında karşılıksız burs verdik. 20-50 bin arasında olan adaylara net asgari ücretin yüzde 70’i, 50-80 bin arasındaki adaylara ise net asgari ücretin yüzde 50’si oranında karşılıksız burs imkânı sağladık. Ayrıca çalışma hayatına hazırlanabilmeleri için eğitim sürecinde öğrencilere işletmelerde uzun dönemli staj imkânları sunduğumuz gibi başarılı öğrencilere iş garantisi vereceğimizi duyurduk. İlk yıl Tekstil Mühendisliği bölümlerinde kontenjan doluluk oranı yüzde 42’erden yüzde 92’lere yükseldi. İkinci yıl ise bu oran yüzde 100’lere ulaştı” dedi.