Kimya sektöründeki üye firmaları başarılı ihracatlarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) her yıl düzenlediği “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” 18 Haziran’da gerçekleştirildi. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen törende, toplam 35 kategoride ilk 3’e giren firmalar ödüllerini aldı. T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in katıldığı ödül töreni, İKMİB’in YouTube kanalından canlı yayınlandı.
TOROS TARIM YİNE İLK SIRADA
Toros Tarım, 2017, 2018 ve 2019 yıllarının ardından 2020 yılında da 455.418 tonluk ihracatıyla İKMİB İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde arka arkaya dördüncü kez kimyasal gübre ihracatı şampiyonu oldu. Üretim ve pazar payı itibarıyla Türkiye’de gübre sektörünün en büyük oyuncusu olan Toros Tarım, klasik gübrelerde Türkiye’deki toplam kurulu üretim kapasitesinin %38’ine sahip bulunuyor. Şirket, faaliyetlerini mineral gübrelerin yanı sıra suda eriyebilen özel gübreler ve organik/organomineral gübre alanlarında da sürdürüyor.
Ödül hakkında konuşan Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, bu başarıya dördüncü kez ulaşmanın kendileri için çok anlamlı olduğunu ve Türkiye’nin döviz ihtiyacına katkıda bulunmayı çok önemsediklerini belirtti. İhracatın önemli bir satış kanalı olmasına karşın önceliklerinin her zaman Türk çiftçisinin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu belirten Göral, ihracatı etkin bir şekilde kullanarak kapasite kullanımını maksimize ettiklerini söyledi. 2020 yılında pandemi nedeniyle hem küresel çapta hem de iç pazarda yaşanan belirsizlik ve dalgalanmalara rağmen yıl genelinde %93 kapasite kullanım oranına ulaştıklarını belirten Hakan Göral, “Bu başarıyı elde etmemizde hızlı karar alabilme yeteneğimiz ve etkin salgın yönetiminin yanı sıra ihracat kanallarını açık tutmamız çok önemli bir rol oynadı. 2020 yılında 1.667.871 tonu iç piyasa ve 455.418 tonu ihracat olmak üzere 2.123.290 ton satış gerçekleştirdik. Böylece, piyasa şartlarının tüm zorluklarına rağmen satışlarımızı 2019 yılının üzerine çıkardık. İhracatımızı bir önceki yıla göre %33 artırdık. Hindistan’dan İspanya’ya, 11 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Hindistan, Kenya, Mozambik ve Ukrayna en çok satış yaptığımız ülkeler oldu. Önemli bir tarım ülkesi olan Romanya, yatırımlarımız ve gelecek planlarımız açısından bizim için oldukça önemli bir pazar. Romanya’ya yaptığımız gübre ihracatımızı da 2019 yılına göre %57 artırmayı başardık” şeklinde konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN YURT DIŞI PAZARLARDA KALICI OLMAK!”
Toros Tarım’ın coğrafi yayılımını ve ihracatını daha da güçlendirerek kendi markasıyla öncelikle bölgesel bir oyuncu olmayı, ardından da aşamalı olarak global ayak izini büyütmek istediğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, hem Romanya hem de oradan Avrupa pazarlarına açılmak amacıyla 2019 yılında Agroport Romania S.A.’yı bünyeye kattıklarını hatırlattı. Göral, Romanya gibi hedef pazarlardan bir diğerinin de dünyanın en önemli buğday üreticilerinden biri olan Ukrayna olduğunu belirterek, bu ülkede bir satış ofisi kurduklarını söyledi. Göral, sözlerine şöyle devam etti:
“Yurt dışındaki varlığımızı güçlendirmek bizim için stratejik bir öncelik. Gübre, ithal girdilere bağlı maliyet dalgalanmaları, kuraklık, çiftçinin alım gücü, yasal düzenlemeler ve benzeri daha birçok kralbet giriş unsurun şekillendirdiği çok dinamik bir sektör. Özellikle iç pazarda çok hızlı değişen şartlara kendimizi adapte edebilmemiz için esnek bir satış modelimizin olması lazım. İhracat bu açıdan olmazsa olmazlarımızdan biri. Ancak burada sahabet giriş önemli olan, gittiğimiz pazarlarda kalıcı olabilmek. Bu pazarlara uyum sağlayabilmek ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilmek. Dünyada, her sektörde olduğu gibi gübre sektöründe de büyük bir dönüşüm yaşanıyor. İnovasyon, bizim sektörümüzde de kilit kavramlardan biri. Hem tarımda değişen şartlara uygun yeni gübre çeşitlerinin geliştirilmesi, hem gübrelerin çevre üzerindeki etkisinin azaltılması, hem de üretim ve tedarik zincirinin çok daha verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulabilmesi için sektörün yeni bakış açılarına ve çözümlere ihtiyacı var. Bu amaçla 2017 yılında Türkiye’de bitki besin alanına yönelik ilk Ar-Ge merkezini Mersin Üretim Tesisimiz bünyesinde kurduk. Burada tarımsal verimliliğe katkı sağlayacak, çevreye duyarlı yeni ürünlere ve üretim süreçlerine yönelik yoğun bir çalışma yürütüyoruz. İç pazar gibi dış pazarlardan aldığımız geri bildirim ve talepler de Ar-Ge Merkezimizin çalışmalarını yönlendiriyor.”
“DÜNYAMIZIN GELECEĞİ, DÖNGÜSEL EKONOMİNİN YERLEŞMESİNE BAĞLI!”
Gübre sektörünün tüm dünyada insanlığın yeterli gıdaya erişiminde kritik bir role sahip olduğunu belirten Hakan Göral, öte yandan bitki besin maddelerinin doğru kullanımının da çevre ve sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Bu konuda yıllardır çiftçilere yönelik eğitim programları ile sektörde bir farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirten Göral, üretim sistemleri açısından sürdürülebilirlik adına döngüsel ekonomiye geçişin öneminden de şöyle bahsetti:
“Dünyada şu anda egemen olan al-yap-at şeklindeki doğrusal ekonomi modeli, bize sürdürülebilir bir gelecek vadetmiyor. Mevcuttaki sistem ile son birkaç on yılda dünyadaki tüketim oranı sekiz kat arttı. Tüketimdeki artışa bağlı olarak 2050 yılına kadar kaynak kullanımının da küresel boyutta üç kat artması bekleniyor. Bu sürdürülebilir bir model değil. Kaynakları döngü içerisinde tutarak, kaynakların mümkün olduğunca uzun süre kullanımını, enerji tasarrufunu ve israfın azaltılmasını sağlayan döngüsel ekonomi modelini dünya çapında yaygınlaştırmak zorundayız. Toros Tarım olarak, bu yönde son iki yıldır çok önemli hamlelerimiz oldu. 2019 yılında bünyemize kattığımız Toros Gönen Yenilenebilir Enerji A.Ş. ile 2020 yılında faaliyete geçirdiğimiz Toros Meram Yenilenebilir Enerji A.Ş., bulundukları bölgeden topladıkları organik atıklardan biyogaz ve biyogazdan elektrik üretimi yaparken, aynı zamanda gazlaşma sürecini tamamlayan atıklardan katı-sıvı organik ve organomineral gübre de üretiyor. Böylece hem atıkları bertaraf ediyor, hem de toprak için son derece yararlı olan organik ve organomineral gübre temin ediyor.”